İçsel Yolculuğa Hoşgeldin

Hayat, zaman zaman hepimizi zorlayan acılar, problemler ve çeşitli sınavlarla gelir. Her birimiz, bu zorluklarla başa çıkmak için kendimize özgü yöntemler geliştiririz. Ancak bazı anlar vardır ki, ne kadar çabalarsak çabalayalım elimizdeki baş etme yolları yetersiz kalır. Yaşam enerjimiz düşer, işlevselliğimiz bozulur, ilişkilerimizde çatlaklar oluşur. İşte tam da bu noktada, bir uzmandan destek almak artık bir tercih değil, bir ihtiyaç haline gelir. Aksi takdirde, çözüm niyetiyle başvurulan sağlıksız yollar, problemleri daha karmaşık hale getirebilir. Oysa doğru zamanda alınan profesyonel destek, hem bugünü hem de geleceği iyileştirebilir.

Psikologlar ilaç yazmaz. Her danışanın ilaç kullanması gerektiğine dair kesin bir kural da yoktur. Kimi insanlar sadece ilaçla iyileşmeye çalışırken, kimileri de ilaç kullanımına tamamen mesafelidir. Oysa ilaç kullanımı, kişisel inançlara göre değil, tıbbi gerekliliklere göre değerlendirilmelidir. Araştırmalar, ruh sağlığı sorunlarında ilaçların tek başına yeterli bir çözüm sunmadığını gösteriyor. Bu nedenle doğru tedavi süreci, çoğu zaman ilaç ve psikolojik desteğinin bir arada yürütülmesini gerektirir. Ancak ilaçla ilgili kararları yalnızca bir psikiyatri uzmanı verir. Hangi ilacın, ne şekilde, ne kadar süreyle kullanılacağı; kişinin yaşına, semptomlarına ve genel sağlık durumuna göre belirlenir. Unutulmamalı ki, psikolojik destek ve tıbbi müdahale birbirini dışlamaz; aksine doğru ellerde birbirini tamamlar.

Gizlilik İlkesi, psikolojik danışmanlık sürecinin temel taşlarından biridir. Danışanın terapi odasına getirdiği her duygu, düşünce ve yaşantı; etik ilkelere bağlı kalarak gizlilik çerçevesinde korunur. Seans sırasında paylaşılan bilgiler, danışanın izni olmadan hiçbir kişi ya da kurumla paylaşılmaz — bu, yakın çevresi için de geçerlidir. Ancak istisnai durumlar vardır: Danışanın kendisine ya da bir başkasına zarar verme riski taşıdığı durumlarda, hayati tehlike söz konusuysa; ilgili kişi ve/veya resmi kurumlar bilgilendirilir. Bu gibi durumlarda danışan, gerekli görüldüğünde psikiyatrik değerlendirme amacıyla ilgili sağlık kuruluşuna yönlendirilir. Gizlilik, güvenin temelidir. Ve bu güven, danışanın iyilik halini önceleyen etik sorumluluğumuzdur.

Danışmanlık süreci herkes için farklı işler. Görüşme sıklığı; kişinin başvuru nedeni, yaşadığı zorlukların düzeyi ve terapistin yaklaşımına göre belirlenir. Genellikle süreç haftada bir seansla başlar. Zamanla bu sıklık iki haftada bire veya ayda bire düşebilir. Bu süreç ne zaman biter? Bu karar, danışan ve psikoloğun birlikte değerlendirmesiyle alınır. Danışmanlık süreci kadar, sonlandırma süreci de özenli bir planlamayı hak eder.

Randevu almak ya da ücretsiz ön görüşme talebinde bulunmak için 0531 232 30 70 numaralı telefonu arayabilir veya WhatsApp üzerinden mesaj yoluyla iletişime geçebilirsiniz. Size en kısa sürede geri dönüş sağlanacaktır.

Terapi sürecine başlamadan önce, başvuru nedeninizi kısaca değerlendirmek ve sürecin size uygun olup olmadığını anlamak amacıyla 15 dakikalık yapılan kısa bir tanışma görüşmesidir. Bu görüşme bir terapi seansı değildir; bu nedenle müdahale, yönlendirme veya çözüm odaklı içerik beklenmemelidir.

Randevu aldığınız bir görüşmeye katılamayacaksanız, en az 24 saat öncesinden haber vermeniz gerekmektedir. Bu, hem seans planlamasının sağlıklı ilerlemesi hem de başka bir danışana yer açılabilmesi için önemlidir.